Tarihin Tozlu Sayfalarında Kaybolan Yeniçeri: Lambachlı Ali
Lambachlı Ali, tarihin tozlu sayfalarında kalan isimlerden biri olsa da Osmanlı Dönemi’nin önemli isimleri arasında yer alması gereken kişilerdendir. Viyana kuşatması için yola çıkan Osmanlı ordusunda görev yapan yeniçeri Ali, kendisini bambaşka bir yaşam içerisinde bulmuştur. Her ne kadar Osmanlı zamanından günümüze kadar adı çok bilinmese de Hristiyan dünyasında oldukça önemli isimlerden biri olmayı başarmıştır. Lambachlı Ali kimdir sorusuna yanıt verirken ise dönemindeki Viyana Kuşatmasına da değinmek gerekir.
Osmanlı ordusu Viyana’yı kuşatmak için yola çıktığında her geçtikleri güzergahlarda güvenlik sağlama amacıyla askerler bırakır. Bu asker bırakılan yerlerden birisi de Lambach ismi verilen bir kasabadır. Burada askerler güvenliği sağlamak için bırakılsa da kuşatmadan ses çıkmadıkça kendilerini şaraba vururlar. Günlerini gün eden askerler sabah akşam tavernalarda eğlenceye dalıp giderler.

Bozgun ile Sonuçlanan Bir Kuşatma: Viyana Kuşatması
Viyana Kuşatması bozgunla sonuçlanınca Osmanlı ordusu da püskürtülmüştür. Ordu bulunduğu yerde ne var ne yok her şeyi toplayarak geri dönme kararı alır. Bunun yanında önlem olarak da civardaki köy ve kasabalara bırakılan yeniçerileri de durumdan haberdar ederler. Bu şekilde tüm yeniçeriler yeniden ana orduya geri dönmek zorunda kalır. Lambach’taki askerlere de kuşatmanın sona erdiği bilgisi gelir. Tüm askerler toplanır, ancak içlerinden sadece birisi yer yarılmış sanki içine girmiştir. Bu kişi ise yeniçeri Ali’dir.
Arkadaşları her yerde aramışlarsa da Ali’yi hiçbir yerde bulamazlar. Fakat vaktin dar olması nedeniyle Ali’yi artık aramaktan vazgeçip yola koyulurlar. Aradan saatler geçtikten sonra ise Ali artık uyanır ve gerinerek etrafına bakınır. Kılıcını da aldıktan sonra sokağa çıkar arkadaşlarını aramaya başlar. Fakat çevresinde bir terslik vardır. Kasaba halkı kendisine kötü kötü bakmaktadır. Sadece bakmakla da kalmazlar Ali’nin üzerine doğru gelmeye başlarlar.
Ali bu kadar kalabalık ile baş edemeyeceğini bildiği için kaçmaya başlar. Çevrede kendisine yardım edebilecek tek bir arkadaşı dahi yoktur. Tam da o anda orada bırakıldığını ve terk edildiğini anlar. Kendini zorla kilise kapılarından içeriye atar. Çünkü Ali bilir ki kiliseye sığınan insanlara kimse zarar veremez.
Hristiyan Aleminde Yeniçeriden Bir Aziz
Ali, kiliseye sığındıktan sonra papaz arkasından kapıları kapamak zorunda kalır. Sonrasında ise öfkeli kalabalığı yatıştırmaya çalışır. Bu sırada Ali hala olayların şokundadır. Fakat biraz zaman geçtikten sonra ordunun İstanbul’a gittiğini öğrenir. Unutulan Yeniçeri Ali, uzun bir süre kiliseden dışarıya adım atamaz. Zamanla burada Almanca da öğrenir. Daha sonra ise papaza dışarıya çıkmak istediğini söyler. Fakat halkın hala Ali’ye olan öfkesinde fazla bir dinme olmamıştır ve bu da zarar görebileceği anlamına gelmektedir.
Papaz ise bunun sadece tek bir yol ile olabileceğini söyler. Bu yol ise Ali’nin Hristiyan olmasıdır. Ali din değiştirerek Hristiyanlık dinine geçer. Zaman geçtikçe Ali bu dinde ilerleme kaydeder. Bir sabah halktan sığınmak için girdiği kilisede hayatını kaybeder. Buradaki mezarında ise ismi Ali Lambacher olarak yazar.
Kilise kapısının üzerinde ise bir Aziz heykeli her gelen kişinin dikkatini çeker. Bu Aziz heykeli de pala pos bıyıklı Unutulan Yeniçeri Ali’ye aittir. Bu heykelin bulunduğu kilisenin kapısının önünde bir öğrenci sigara içerken yakalanır. Rahip okulundan sırf bu nedenle atılır. 11 yaşındaki öğrenci Ali’nin içeriye sığınarak kurtulduğu kiliseden kovulmuştur. Her ne kadar affedilmek için gözyaşı dökse de içeriye alınmaz. Bu öğrenci de yine tarih sayfalarına adını farklı şekillerde yazdıran Adolf Hitler’dir.